6 Şubat günü Kahramanmaraş merkezli depremlerde enkaz altında kalan İmam Hidayet Parlak ve eşi İhlas Haber Ajansına konuştu. İmam Parlak enkaz altında ezan okuyup namaz kıldığını söyledi.

6 Şubat günü Kahramanmaraş merkezli “Asrın Felaketi” olarak nitelendirilen depremden kurtulan Minel Mescidi imamı Hidayet Parlak ve eşi İhlas Haber Ajansına yaşadıklarına anlattı. Telefonunun ezan okuması ile imam Parlak enkaz altında ezan okuyup teyemmüm ile abdest alarak sabah namazını kıldığını söyledi. Enkaz altında kalan Parlak ailesi oğullarının telefonla araması sonucu hayatta kaldı. Bu yıl İstanbul’a öğretmen olarak atanan komşuları ise 5 Şubat günü İstanbul’a geri dönecekti ancak hava şartları nedeniyle uçuşu iptal olan öğretmen annesi ile birlikte enkaz altında hayatını kaybetti.

Depremde ölenlere rahmet dileyen Parlak, “Kahramanmaraş'taki depremde hayatını kaybeden bütün kardeşlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Mekanları cennet olsun. Yaralı olan, hasta olanlara, acil şifalar diliyorum. Devletimizin, milletimizin ve bütün ülkemiz için geçmiş olsun. Allah bir daha o günleri bizlere yaşatmasın” ifadelerini kullandı.
Deprem anında neler yaşadıklarını anlatan Parlak, “Yatarken çatır çatır 3 defa ses geldi. Hatuna dedim ve yıkıldı enkazın altında kaldık. Tabii ki kader ve kaza var imanın şartlarından. Biz iman ettiğimiz için kadere ve kazaya Allah'ım bizi korudu ve bir boşluk bıraktı. Öbür tarafta benim oğlum vardı ama o zor durumdaydı. Telefonla yakınlarımızı aradık. Hatunun iki ayağı baskı altında kalmıştı. Bir ayağını kurtardım ama diğerini çıkaramadım. Ama Allah’ıma inanıyordum” şeklinde konuştu.

“Ezan okudum ve teyemmümle abdest aldım. Enkaz altında sabah namazını kıldım.”

Enkaz altında ezan okuyup teyemmümle abdest alarak sabah namazını kıldığını söyleyen Parlak, “Sabah namazı için telefonumun alarmını kurmuştum. Benim telefonum ezan okuyor. Telefonum ezan okuyunca ben de ezan okudum ve teyemmümle abdest aldım. Enkaz altında sabah namazını kıldım. Çıkacağımıza inanıyordum. Oğlum aradığı için yakınlarımız geldiler. Kendi imkanlarımızla 2 saat içerisinde eşimle beraber biz çıktık ama oğlumu 7 saatte çıkarabildik. O anda mahşer günü yaşanıyordu. Sanki kıyamet günü gibiydi. Allah bir daha bizlere böyle bir olay yaşatmasın” ifadelerine yer verdi.

Oğlunun tedavisi için Ankara’ya geldiklerini söyleyen Parlak sağlık çalışanlarına teşekkür ederek, “Çocuğu aldıktan sonra Kahramanmaraş’taki Tıp Fakültesine götürdük. Yoğunluktan hastalar dışarıda idi. Sağlık ekiplerinden de Allah razı olsun çok uğraşıyorlar. Ayağı kırılmış dediler. Bir gece orada kaldıktan sonra Ankara’ya geldik çünkü çocuğun durumu kötüydü. Ankara’da Etlik Şehir Hastanesinde yoğun bakıma aldılar ve orada tedavi gördük. Devletimizden, milletimizden, hastanede çalışan başhekimimizden ve Esra hemşire başta olmak üzere bütün hemşirelerimizden Allah razı olsun. Sağlık çalışanları bize çok güzel baktı. Oğlum da sağlığına kavuştu” şeklinde konuştu.

“Tebessüm de bir sadakadır.”

Ramazan ayını kutlayan Parlak, “Şu anda Altındağ’da bir dostumuzun evinde kalıyoruz. Çocuğun tedavisi devam ediyor ve iyiye gidiyoruz. Sizlere de teşekkür ediyoruz bizi misafir ettiniz ve tebessüm ettiniz. Tebessüm de bir sadakadır. Bu Ramazan gününde herkesin hayırlarını Allah kabul etsin” ifadelerini kullandı.

İmam Hidayet Parlak’ın eşi de deprem anında neler yaşadıklarına anlattı. Zaman zaman duygulanan Parlak, bir anda enkaz altında kaldıklarını belirterek, “Biz uyuyorduk. Sarsıntı ve sesle birlikte uyandık ancak ayağa bile kalkamadık. O anda bina yıkıldı ve altında kaldık. Rabbim bize bir boşluk bıraktı” ifadelerini kullandı.

İstanbul’a geri dönecek olan öğretmenin hava şartlarından dolayı uçuşu iptal olunca enkaz altında kaldığını söyleyen Parlak, “Komşularımız hayatını kaybettiler. İstanbul’a bu yıl atanan Fatma öğretmen vardı. Pazar günü biletini almıştı İstanbul’a dönecekti ancak hava şartlarından dolayı iptal oldu uçuşu. O gece annesi ile birlikte sarılmış bir vaziyette enkaz altında kaldılar” diye konuştu.

“Oğlum yalvarıyordu. Anne hakkınızı helal edin dedi”

İlk önce çocuklarının kurtarılmasını istediklerini söyleyen Parlak, “Benim ayağımda ve oğlumun ayağında enkazlar vardı. Oğlum yalvarıyordu. O duvarın bir tarafında biz diğer tarafındaydık. Anne hakkınızı helal edin dedi. Zaten oğlum telefonla aramasaydı o binadan kimse çıkamazdı. Sonra rabbim küçük bir delik açtı. Ailelerin yardımı ile bizi çıkardılar ama eşim ve ben yalvarıyoruz önce çocuğu çıkarın diye” diye konuştu.

“Vatandaşlar günlük bize ziyarete gelerek moral verdiler”

Ankara’da vatandaşların desteğine teşekkür eden Parlak, “Çığlıklar arş-ı alaya çıktı. Karşı binaların bile çığlıklarını duydum hiç unutamam. Ankara’ya bir kere değil bin kere teşekkür ederiz. Özellikle sağlıkçılarımıza. Bizi psikolojik tedavi görmeden bırakmadılar. Vatandaşlar günlük bize ziyarete gelerek moral verdiler” ifadelerini kullandı.

Yorumlar 0 Yorum Var