MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM'deki grup toplantısında açıklamalarda bulunuyor

 

Devlet Bahçeli'nin TBMM Grup Toplantısı'ndaki konuşmasından satır başları şu şekilde:

Değerli vekiller, saygıdeğer misafirler, bir haftalık aradan sonra tekrar toplanan grubumuzun açılışı münasebeti ile yüksek heyetinizi selamlıyorum. Mübarek Kurban Bayramı'nda kucaklaşma ile gönüllerimizi mükâfatlandırdık. Tarih ve kültür mirasımızın bizlere yüklediği misyon gariplere kol kanat germektir. Bir yanda kurban keserken diğer yandan firavunluğu boğazlamak zorunluluktur. Mutlu millet hedefine kavuşmak için manevi toparlanma şarttır. Tek ruh olursak, birbirimizin yolunu aydınlatırsak her engeli aşabiliriz.

Bayram tatilindeki kazalarda hayatlarını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yaralılarımıza şifalar diliyorum. Hac ibadetini yapan vatandaşlarımızın sağlıcakla dönmelerini temenni ediyorum.

KUR'ANI KERİME SALDIRI KUŞKU VERİCİ

İslamiyet, cihadı emrederken haksız bir savaşı desteklemekten uzaktır. 9 asır boyunca doğu batı arasındaki diyaloğu dini ve kültürel değerler tayin etmiştir. Batı'da Müslüman denilince akla ilk gelen Türk'ler olmuştur. Allah tektir, ordusu da Türk'tür. Sistematik şekilde ilerletilen islamofobi insani şartlarla bağdaşmadığı gibi insanlığı tehdit etmektedir. Kuranı kerimin yakılması insanlık değerlerine ihanettir. Namertlik ve soysuzluktur. Bu provokasyonu Irak asıllı provokatörün tek başına yaptığını düşünmek akıllara uzaktır. Sıcak gelişmelerin olduğu dönemde gerçekleşmesi her yönüyle kuşku vericidir. İnanç özgürlüğü olarak değerlendirilemez. Kuranı kerim bir kağıt parçası değil, Allah'ın yer yüzüne indirilmiş nurudur. Tüm dünya ateşe verilse bile ilahi hükümlerin tutuşması mümkün değildir. Kuran yakan cehennemin dibini boylamıştır. Türk milleti her zaman inanç ve insan haklarına riayet etmiştir. İsveç'te hassasiyetlerimizi kanatan, tahammülsüzlükleri lanetliyor, kitabımıza uzanan mundar ellerin yeri geldiğinde kırılacağına yürekten inanıyorum. 

MHP, insanlığın huzuru projesini hazırlamıştır. Sadece Türk insanı ile değil tüm insanlık ile paylaşma duyarlılığını göstermiştir. Huzur, insanın iç alemi ile dış alemi arasındaki tutarlı denge noktasını işaret etmektedir. Bir dava insanı her şeyden önce insandır, sonra ülkücüdür. İnsan olan haklı davası ile elbette davası ile aynı potada buluşacaktır. Her şeye gerçekçi bakan, dürüstlüğü ile adam olan, hayatın zorluğunu dağa tırmanır gibi tırmanan, göründüğü gibi davranan gönül ve sevda neferi insanlarla yolumuz bir ve aynıdır. 

Yorumlar 1 Yorum Var
  • Musafir 04.07.2023 11:27
    Şii kafiri bakın kime yaptırıyorlar