Bütün vücudu felçli olmasına rağmen Allah yolunda mücadele etmekten hiçbir zaman geri durmayan ve Siyonist İsrail devleti tarafından oturduğu tekerlekli sandalyesinde füze ile kalleşçe şehit edilen intifadanın büyük önderi Şeyh Ahmet Yasin'in “şikâyeti” geldi.
Ömrü İsrail zindanlarında geçen ve “İslâm'ın gençleri er ya da geç işgal altındaki Kudüs'ü özgürleştirecekler. Bizler bütün çocuklarımızı, kadınlarımızı, gençlerimizi özgür Kudüs için feda etmeye hazırız" diyen Şeyh Ahmet Yasin, ümmetin suskunluğunu Allah’a şu satırlarla şikâyet etmişti:
"Allah'ım! Ümmetin suskunluğunu Sana şikâyet ediyorum!"
Bırakın savaşçı onuruyla ölelim!
"Allah'ım! Ümmetin suskunluğunu sana şikâyet ediyorum!
Ben ki kocamış bir yaşlıyım. Kurumuş iki elim, ne kalem tutuyor ne de silah!
Sesimle yeri inletecek güçte bir hatip de değilim!
Ben ki saçları ağarmış, ömrümün son demlerinde, türlü hastalıkların yıktığı ve üzerinde zamanın belâlarının estiği biriyim!
Tek isteğim, benim gibi Müslümanların zaaf ve aczinden müteessir olanların yazmasıdır