Haber7-ÖZEL
Türkiye'nin ilk yerli ve milli haberleşme uydusu Türksat 6A, geçtiğimiz salı günü sabaha karşı 02.30'da başarıyla uzaya fırlatıldı.
Vatanımızı daha ileriye taşıyacak kritik bir aşamayı da geçtik. Böylece uzay vatanımıza yerleşen kendi haberleşme uydumuzla, kimseye bağımlı olmadan var olabileceğiz.
Milli uydumuz Türksat 6A günümüz teknolojisinde karmaşık ve birbiriyle bağlı meydan okumalara karşı caydırıcı bir kuvvet çarpanı oldu.
Peki, Türk mühendisleri tarafından tasarlanıp, üretilen Türkiye'nin ilk yerli ve milli haberleşme uydusu Türksat 6A'nın ülkemize katkısı ne olacak? Uydu yapmayı başaran 11 ülkeden birisi olan Türkiye, uydu üretmeye devam edebilecek mi? Bunun için gerekli stratejik adımlar atıldı mı?
Haber7'ye konuk olan Türkiye Havacılık Uzay Sanayii (TUSAŞ) Uzay Sistemleri Genel Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Lokman Kuzu Türksat 6A ile ilgili merak edilenleri yanıtladı.
- Türksat 6A nedir? Türkiye'ye nasıl bir katkısı olacak?
Daha önce 9 uydunun yurt dışına yaptırıldığını belirten Kuzu, "Fransızlar, Japonlar ve Airbus İngiltere'nin yaptığı uydularımız vardı. Bu uydu ilk defa yerli ve milli olarak yapıldı. Üzerinde bazı parçaları bizzat yerli olarak ürettik. İlk defa uzayda denemiş olacağız. Daha önce yaptığımız uydularımız var. Görüntü uydularımız var. RASAT uydusu gibi, Göktürk-2 gibi, İMECE uydusu gibi. Bu uydunun farkı bahsettiğimiz görüntü uyduları 600-700-800 kilometra uzaktayken bu uydumuz Dünya'ya 36 bin kilometre uzaklıkta. Bütün operasyonu biz yönetiyoruz. Ve kapsama alanında da Hindistan Endonezya ve Malezya gibi ülkeler var." ifadelerini kullandı.
- Türkiye uzay yarışında hangi konumda?
Türkiye'nin ekonomik olarak 16-17'inci sıralarda olduğunu düşünen TUSAŞ Genel Müdür Yardımcısı bu soruya şöyle yanıt verdi:
"Uzayda da benzer konumdadır. İHA teknolojilerinde ilk 5'teyizdir. Haberleşme uydusu konusundaysa 11 ülkenin arasındayız. Bu uydulardan başka projelerimiz de var. Sentetik açıklıklı radar uydusu projesine de başlıyoruz. Belki Meteroloji'mizin hizmetine sunmak üzere hava durumu uydusu atmamız gerekiyor. Tarım Bakanlığı'mızın hizmetine sunmak üzere daha yüksek çözünürlüklü başka uydular yapmamız gerekiyor. Navigasyon uydusu, GNSS uydusu yapmamız gerekiyor. Bütün bu çalışmalar aslında bir kısmı devam eden projeler bir kısmı fikir bazında tartışılan konular.
Dolayısıyla uydu teknolojileri konusunda artık aslında biz şunu söylüyoruz;
Türksat 6A uydusu 4.2 ton civarında bİr uydu. Çok büyük bir uydu devasa bir yapı. Üzerinde binlerce parçanın entegre çalıştığı bir yapı. Biz bu tür uyduları yapabiliyoruz. Kendimizi ispat etmiş durumdayız. 'Bundan sonra gelecek uydulara da irade konulursa, finans bulunursa biz bunları yapabiliriz' diyoruz aslında."
- Çalışmaların devamı gelecek mi?
Yerlilik ve milliliğin önemiyle ilgili konuşan Kuzu, "Uydu teknolojileri artık teknolojinin son noktası diyebiliriz. Çünkü çalıştığı ortam çok zor. Bir radyasyon ortamı var. İki görüntü uydular genellikle 100 kilo radyasyona dayanıklı olarak yapılıyor. Bizim bu haberleşme uydumuz 300 kilo Rad'a... Hatta bir gün önce 70 bin kilometre uzaktaydı. Telemetri ile bilgisini aldık. Bütün sıcaklık, akım, voltaj bilgileri alındı. Şu anda uydumuz 12 bin kilometreyle 42 bin kilometre arasında apogee - perigee noktaları değişen bir eliptik yörüngede dönüyor. Birinci ateşlemesini yaptı dolayısıyla toplamda 5 ateşleme yapacağız yörüngeye gitmesi için. Bunların hepsi tecrübe. Biz çünkü Ay'a sert inişle ilgili de bir proje başlatmıştık. Uzay Ajansı'ndayken bunlar hep tartışıldı. O projede TÜBİTAK Uzay bünyesinde yapılıyor. Bu tecrübeleri ilerde kullanacağız. Artık bu tür teknolojilerden korkmuyoruz. Çünkü bahsettiğim gibi uzay ortamı hem radyasyon hem de eksi 270 derece. 4 Kelvin ortamı ve boşluk. Dolayısıyla bu şartlarda çalışan bir ekipman yapmak kolay değil. Biz bunu başarmış olduk. Şuanda da sağlıklı bier şekilde uydumuz çalışıyor." diye konuştu.
Türkiye'nin mühendislerine güvenmesi gerektiğini vurgulayan Kuzu, "Bize verilen herhangi bir işle alakalı yapamadığımız bir iş olmadı. Görüntü uydusu olsun çok büyük riskler aldık. Çok büyük sorunlar çözdük. Hem bürokratik sorunları hem finansal sorunları çözdük. Dolayısıyla çözemediğimiz bir problem yok. Yeter ki bize yeni projeler gelsin. Mühendislerimiz de mutlu olsun." sözlerini kaydetti.
