Dünya gözlerini Amerika'ya çevirmiş;
Başkanlık yarışını kimin galip tamamlayacağını merak ediyor.
Birbirinin zıttı iki siyasi profille karşı karşıyayız.
Biden'ın politikalarını devam ettirecek bir Kamala Harris mi?
Yoksa Dış politikada ciddi değişimlere gitmekte hevesli Donald Trump mı?
Yanıtı zaman verecek..

Trump, başkanlık döneminde, bundan yaklaşık 6 yıl önce o zaman ismi twitter olan sosyal medya platformu x'te bir paylaşımda bulunmuştu.
Mesajında DEAŞ'ın ABD tarafından mağlup edildiğini belirtmiş;
"Geriye kalan militanlarla Türkiye ve diğer bölge ülkeleri baş eder" deyip bölgeden çekilme sinyali vermişti.

Trump, o açıklamadan neredeyse 1 sene sonra olaylı bir şekilde başkanlığı Joe Biden'a devretti.
Yerine gelen Biden, çekilmek bir yana, Suriye başta olmak üzere tüm dünyada karışıklığa sebep olma arzusundaydı.
Oldu da.

İşte aynı Trump bugün, yeniden başkan olmak için oldukça avantajlı bir konumda.
Rakibi Kamala Harris'e karşı ABD askeri varlığının Orta Doğu'da bulunmasından rahatsız.
Asıl rekabetin Çin ve Rusya ile gerçekleştirilmesi fikrini benimsiyor.
Göreve gelmesi halinde ABD askerlerinin Suriye ve Irak gibi ülkelerden çekilmesi yeniden gündeme gelebilir.

İşte böyle bir tehdit, söz konusu hamlenin derin devlet ya da müesses nizam tarafından çeşitli engellemelere maruz kalmasına gebe.
O nedenle bölge ülkelerine bir mesaj verdi Pentagon.
Önce "Öldü bitti" denilen DEAŞ yeniden hortlatıldı CENTCOM tarafından.
"DEAŞ yeniden yapılanmaya çalışıyor." denildi.

Ardından ise PKK terör örgütü aldı sazı eline.
Haseke'de tuttuğu DEAŞ mahkumlarından 1541 kişiyi serbest bıraktı.

ABD'li üst düzey isimlerin sıklıkla DEAŞ'ın kurulumuna ilişkin ABD yönetimlerini suçlayan açıklamalarını duymuştuk.
Sıklıkla ismini andığımız Trump da onlardan biri.
2016 yılında başkanlık yarışı verdiği Hillary Clinton'ı ve Clinton'ın ekürisi eski Başkan Barack Obama'yı DEAŞ'ı kurmakla suçladı.
Terör örgütünün gerçekleştirdiği eylemlerin de ABD çıkarlarına hizmet etmesi, bu ilişkiyi doğrular nitelikteydi.

ABD, kendisinin kurduğu iddia edilen DEAŞ'a bugünlerde yine savaş açtı.
CENTCOM'un tehdit var açıklaması, PKK'nın DEAŞ militanlarını serbest bırakması, ABD üst aklının "biz burada kalıcıyız" deme şekliydi belki de.

Bu hamleyle de yetinmedi Amerikalılar.
Terör örgütüne Hava Savunma Sistemi teslim ettiler..
Ayrıca zırhlı araçlar da teröristlerin hizmetine sunuldu..

AN/TWQ-1 Avenger (en ti dabulyu qu 1 Evincır) tipi kısa menzilli hava savunma sistemi, İHA'lar ile alçak irtifadaki uçak ve helikopterlere karşı kullanılıyor.
Türkiye'nin iyi olduğu alanlarda yani.
Peki teröristler ne kadar İHA'ya sahip?
Aslında kime karşı veriliyor bu silahlar, elbette Türkiye'ye.

Pentagon, teröristlere yaptığı silah yardımıyla "başkan değişse de sizi terketmeyeceğiz" mesajı da veriyor kısacası.
Ve bu yardımı, güya DEAŞ tehdidine karşı sağlıyor.
PKK'nın bile isteye hapishanelerinden çıkardığı DEAŞ militanlarına karşı sağlanıyor..

Bu militanların serbest bırakılmasına ilişkin bir diğer çarpıcı iddia ise İsrail saflarında savaşmaya gönderilecek olmaları.
Şii camilere yönelik terör eylemleri ile mezhep çatışması çıkarmaya çalışan, ABD'nin en güçlü rakiplerinden Rusya'da terör eylemine imza atabilecek, ne ABD ne de İsrail'de tek bir eylem gerçekleştirmemiş bir örgütten bahsediyoruz.
Adeta ABD'nin paralı askeri gibi hayatlarını idame ettiren DEAŞ militanları, Washington ve Tel Aviv'de kurgulanan her türlü provokatif girişime başrol oluyor.

PKK'ya Suriye ve Irak'ta tüneller açan Fransız La Farge inşaat firmasıydı.
"Teröristin iyisi kötüsü olmaz" ifadelerini kulak ardı eden Fransızlar, belki de şimdi PKK eliyle serbest bırakılan DEAŞ'lıların tehdidi altında.
Ve olası bir saldırının ihalesini de Hamas'a yıkma peşindeler.
Bu sayede Hamas'a karşı öfkeyi arttırıp, İsrail'in Gazze'deki soykırımını meşrulaştırma çabası içerisindeler..

Üst akıl DEAŞ eliyle, Gazze'de yaşanan soykırım sürecinin seyrini İsrail'in lehine değiştirmekte kararlı anlaşılan.
İsrail cephesinin Fransa'nın başkenti Paris'te düzenlenen olimpiyatlara tehdit içerdiği algısını pekiştirecekmiş gibi DEAŞ.

Sözün özü, Amerikan yönetiminin değişmesine günler kala Washington İsrail'in güvenliğini bir kez daha garanti altına almak istiyor.
Orta Doğu'da istikrarsız bir Suriye bırakarak, mümkünse Suriye'nin kuzeyinde bir terör devleti oluşturmaya çalışarak.

Yorumlar 0 Yorum Var