Fransa'nın çok izlenen polisiye dizilerinden "Le Bureau des Légendes"da bir ajanı canlandıran Melisa Sözen PYD'li bir terörist canlandırdığı bölüm ile ilgili eleştiri oklarının hedefi oldu.
2016 yılından beri yayınlanan diziye üçüncü sezonda dahil olan Sözen, geçtiğimiz günlerde görüntülerin ortaya çıkmasıyla sosyal medyada tartışma konusu oldu.
Terör örgütü PKK'nın Suriye uzantısı olan PYD'li bir teröristi canlandıran Melisa Sözen, eleştirilere yanıt verdi.
ZORBALIK OLARAK TANIMLADI
Dizide "Esrin" isminde bir ajanı canlandıran Sözen, kendisine yönelik yapılan eleştirileri 'zorbalık' olarak tanımladı.
"TERÖR ÖRGÜTÜ ÖVGÜSÜ YOK"
"Dizinin benim oynadığım sezonu 2017 yılında yayınlandı. DEAŞ’la savaşan çift taraflı bir ajanı canlandırdım" diyen Sözen, "Dizide herhangi bir terör örgütünün övgüsü yok. Olsaydı, geçen 7 yıl içinde zaten çoktan duymuş olurdunuz" ifadelerini kullandı.
"ÇİFT TARAFLI BİR AJANI CANLANDIRDIM"
Sözen sosyal medya hesabında şu açıklamayı yaptı:
"En anlaşılır haliyle:
1- Söz konusu dizi gizli saklı bir iş değil. 2015 çıkışlı Fransa’nın en ünlü polisiye dizisi.
2- Dizinin benim oynadığım sezonu 2017 yılında yayınlandı. DEAŞ’la (IŞİD) savaşan çift taraflı bir ajanı canlandırdım.
3- Dizide herhangi bir terör örgütünün övgüsü yok. Olsaydı, geçen yedi yıl içinde zaten çoktan duymuş olurdunuz.
"İFTİRALARI ELBETTE KABUL ETMİYORUM"
25 yıldır oyunculuk yaptığını hatırlatan Sözen şu ifadeleri kullandı:
Kötü niyetli eleştiri, haksızlığa uğramak, hakaret, yalan haberler benim ne yazık ki büyürken alışık olmak zorunda kaldığım şeyler. Dolayısıyla bu internet zorbalığı ile derim kalınlaşmış bir dönemimde karşılaştım. Hakkımda atılan iftiraları elbette kabul etmiyorum. Ama yaşı küçük ve hayat tecrübesi az yahut duygusal olarak hassas bir dönemde olan insanların bu zorbalıkla baş etmesi neredeyse imkansız. Yukarıdaki üç madde çok yeterli olduğu halde bu satırları da zaten bununla başa çıkması güç insanlar için ekliyorum.
"DÜŞÜNEREK HAREKET ETMELİYİZ"
Oyuncu sözlerini ise şu şekilde tamamladı:
Ne yazık ki bilginin doğruluğunu ve nereden geldiğini dahi düşünmeden, kontrol etmeden inanmak çağımızın kara deliklerinden biri. Linç kültürü de öyle. Bunun bir parçası olmayın, kendinizin ve etrafınızdaki insanların internet zorbalığı ile duygusal şiddet yaşamasına izin vermeyin. Ben vermeyeceğim. Kendi aklımızı, kendi bilgilerimizi kullanmayı, araştırmayı, doğru kaynakları kullanmayı ve önce bir durup düşünerek hareket etmeyi öğrenmemiz gerek. Bu tuhaf olaydan hep birlikte çıkaracağımız ders varsa bu olsun.
