Bir hapishane düşünün…
14 yıl süren iç savaş boyunca 100.000'den fazla insanın içine girip de çıkamadığı devasa bir insan mezbahası…
İnsan mezbahası diyorum çünkü 2011’de başlayan Arap ayaklanmalarında içeriye tıkılan yüzbinlerce insan düne kadar burada dehşet verici işkencelere maruz kalıyordu.
Üstelik sadece canlı bedenleri değil naaşları bile bu hapishanede çeşitli uygulamalardan geçiriliyor, cansız bedenlere zulmediliyordu.
Öyle ki eli kanlı rejim katledilen binlerce masumun kalıntılarını imha etmek için krematoryum adı verilen bir ceset yakma tesisi bile inşa etmişti.
Eli kanlı Esed rejiminin cinayetleri gizlemek için inşa ettiği krematoryuma ait uydu görüntülerinin 2017 yılında basına düşmesi uluslararası camiada soğuk duş etkisi yaratmıştı.
Bugün ise Suriyeli muhaliflerin Şam’a girmesiyle bazı acı gerçeklere daha şahitlik edildi.
Havalandırma yetersizliğinden dolayı "neredeyse boğulma tehlikesiyle karşı karşıya" olan tutukluların uzun yıllar boyunca her hafta toplu idamlarla katledildiği dahası insanların asıldıktan sonra preslenerek kâğıt haline getirildiği ortaya çıktı.
Yerin 3-4 kat altına yapılan bu katliam gün yüzüne çıkarken Rusya’ya kaçan Esed’in akıbeti ise birçoklarınca merak ediliyor.