Suriye'nin başkenti Şam'da, 8 Aralık'ta Beşar Esad rejiminin devrilmesinin ardından temel gıda maddelerinde ciddi fiyat düşüşleri yaşandığı bildiriliyor. Esnaf, fiyatların yüzde 50 ila 60 oranında düştüğünü ve bu düşüşün, ithalat ve ihracatın kolaylaştırılmasının yanı sıra döviz alım satımına getirilen yasağın kaldırılmasının etkisiyle gerçekleştiğini belirtiyor.
Suriye'deki 13 yıllık iç savaş, yalnızca ülkenin altyapısını değil, ekonomisini de büyük ölçüde tahrip etmişti. Rejim döneminde döviz alım satımına yasağını ihlal edenler, para cezası ve 7 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılıyordu. Ancak, geçici yönetim döviz işlemlerine getirilen yasakları kaldırdı ve buna bağlı olarak döviz ticareti serbestleşti.
Aynı şekilde, eski rejimin ithalat ve ihracat üzerindeki katı kısıtlamaları gevşetildi. Bunun yanı sıra, kamu çalışanlarının maaşlarına yüzde 300 oranında bir artış yapıldığı duyuruldu.
Rejim Unsurlarının Mafya Gibi Hareket Etmesi
Beşar Esad rejiminin devrilmesinin ardından, temel gıda maddelerinin fiyatlarında belirgin bir düşüş yaşandığı belirtiliyor. Geçmişte, Esad rejimi altında askerlerin maaşları 35 dolar civarındayken, geçim sıkıntısı çeken askerlerin esnaf ve halktan haraç toplamak zorunda kaldığı aktarılıyor. Bu durum, rejim unsurlarının ekonomik ve sosyal yapıyı kontrol etme biçimini yansıtıyor.
Rejimin üst kademelerindeki kişiler, ithalatı kısıtlayarak ve temel gıda ürünlerinde tekelleşerek, tüccarları ve halkı sömürdü. Yapılan açıklamalara göre, geçmişte uygulanan yaptırımlar ve rejimin ithalat üzerindeki kısıtlamaları nedeniyle temel ihtiyaç maddeleri çoğunlukla karaborsada satılıyordu. Esad rejiminin unsurları, ürünlerin son kullanıcıya ulaşana kadar her aşamada rüşvet ve haraç alarak fiyatların sürekli artmasına neden oluyordu.
Yeni Dönemde Ekonomik Umutlar
Rejimin devrilmesinin ardından yaşanan bu gelişmeler, Suriyeliler için bir umut ışığı oluşturuyor. Esnaf, gıda ürünlerindeki fiyat düşüşünü, halkın alım gücünün artması için önemli bir adım olarak değerlendiriyor. Ancak, Suriye'nin ekonomik toparlanmasının tam anlamıyla gerçekleşebilmesi için hala daha fazla reform ve yapısal değişikliklere ihtiyaç duyuluyor.