Mehmet Kasım Gülpınar Haber7'nin konuğu oldu. Son dönemlerin en çok konuşulan Belediye Başkanı Gülpınar terörsüz Türkiye'ye destek olduğunu bildirdi. Gülpınar ayrıca gelecekteki siyasi planlarına ilişkin ise önemli açıklamalarda bulundu.

"ÖNCELİĞİMİZ İDARE EDİLEBİLİR BİR BELEDİYE OLUŞTURMAK"

Şanlıurfa Belediye Başkanı Mehmet Kasım Gülpınar şunları söyledi:

Tabii ilk geldiğimiz andan itibaren önemli olan tabii arzu ettiğimiz şekilde idare edilebilir, yönetimsel anlamda sıkıntılar yaşayan ve mali anlamda sıkıntılar yaşayan bir belediyeyi devraldığımız için o belediyenin idari ve mali anlamda, yapısal anlamda düzeltilmesi için çok önemli bir çaba sarf ettik. Bununla ilgili çok ciddi bir mesafe kat ettik. Şu anda eskiye nazaran çok daha yönetilebilir, çok daha disiplinli, çok daha uyumlu ve böyle mali anlamda da biraz daha mesafe kat ettiğimiz, borçların daha azaltıldığı ve paraların biriktiği, israfın engellendiği bir yapı oluşturarak şimdi yavaş yavaş projelerimiz tabii hazırda, şu anda çok beklettiğimiz projelerimiz var. Ama bunlar tabii mali güçle doğru orantılı ancak hayata geçirebileceğimiz projeler. Bunlarla ilgili çalışmalarımızı biz devam ettiriyoruz.Tabii özellikle birçok dairede çalışmalarımız devam etti.

Yaz boyunca asfalt dönemi boyunca kırsalda özellikle Kırsal Daire Başkanlığımız olarak çok ciddi bir asfaltlama çalışmamız oldu. Fen İşleri Dairesi Başkanlığı olarak yine yeni açılacak yollar, yeni açılacak güzergahlar, onlarla ilgili çalışmalarımız, devam eden çalışmalarımız var. Onunla ilgili şehirlerin içinde altyapı çalışmaları devam eden özellikle bazı ilçelerimizde altyapı çalışmaların tamamlanmasının neticesinde ciddi bir asfaltlama çalışmasını yine Fen İşleri Dairesi Başkanlığımız gerçekleştirdi. Ulaşım Dairesi Başkanlığı olarak biz bazı projelerimiz var, onları hayata geçirmek için şu anda gayret içindeyiz. Tabii ufak tefek dokunuşlar olduğu çeşitli kavşak düzenlemeleriyle trafik akışını rahatlatmak adına, trafikle ilgili çünkü ciddi sorun var Şanlıurfa'da.  Bununla ilgili toplu taşıma hizmetlerini nasıl çeşitlendirebiliriz diye onun çalışmalarını yürütüyoruz.

"25 OTOBÜSÜ HİZMETE ALACAĞIZ"

İşte hafif raylı sistem master planı yapılmış, ulaşım master planımız hazır. Hafif raylı sistemle ilgili güzergahımız belli, bununla ilgili sadece finansman anlamında bazı arayışlarımız var. Buna alternatif olabilecek, daha ucuza mal edebileceğimiz bazı projeler var. Onlarla ilgili görüşmelerimiz oldu. Onunla ilgili belki yurt dışında bir inceleme gereği olabilir, ihtiyacı olabilir. Yerinde gidip görme açısından ama gerçekten maliyeti yarı yarıya düşürecek. Aynı şekilde hafif raylı sistemin aynı ihtiyaçlarını aynı şekilde kullanılabileceğimiz bir sistem üzerinde şu anda arkadaşlarımız çalışmalarını yapıyorlar. Onunla ilgili sunumlarımızı aldık. Tabii otobüs ihtiyaçlarımız var. Onlarla ilgili müjdemizi vermiştik. 25 tane inşallah otobüsü en yakın zamanda sisteme dahil edip en geç Mart ayı içinde bütün hepsini teslim almış bir şekilde Urfa halkının hizmetine sunacağız. Onun haricinde bazı şu anda kullanılmayan, atıl durumda olan, hurda olan otobüslerimiz var. Bunları işte elektrikliye mi çevirelim yoksa yeni elektrikli otobüsler mi tedarik edelim diye dünyada bazı görüşmelerimiz var. Çalışmalarımız sadece yerel anlamda değil, uluslararası anlamda da temaslarımız var. Onlardan işte teklifler bekliyoruz. Bazı teklifler geliyor. Onları değerlendiriyoruz. En önemlisi de bu hizmetleri yaparken minimum maliyetle en güzel, en sağlıklı, maksimum hizmeti sağlayabilmenin gayreti içindeyiz. Çünkü israf bizim için çok önemli. Tasarruf çok önemli. Buna da çok dikkat ediyoruz.

GENÇLERLE İLGİLİ PROJELERİ

Tabii şimdi onlarla da ilgili inşallah çok çeşitli projelerimiz var. Tabii Urfa'nın en büyük ihtiyaçlarından biri bir kere bir kültür merkezi eksikliği var. Maalesef bu konuda gerekli adımlar atılmamış. Şu anda kültür merkezi yapabilir miyiz diye çalışmalarımız devam ediyor. Eğer böyle bir kültür merkezi faaliyete geçirebilirsek gerek kültürel faaliyetler, gerek sanatsal etkinlikler açısından gençlerimizin çokça istifade edebileceği bir alan oluşacak. Tabii onun yanı sıra meclisten yeni kararını aldık. Geniş çaplı bir Luna Park, Urfa'nın yine ihtiyacı olan bir Luna Park çalışmamız var. Bunun yanı sıra bazı sosyal tesisler anlamında gençlerin bolca vakit geçirebileceği. Tabii bunlar proje aşamasında şu anda çok dillendirmek istemiyorum. Gerçekleşme rayına girdikten sonra o süreç başladıktan sonra inşallah duyurlarını yapacağız. Ama şu anda çok çeşitli projelerimiz var.

Bizim mesela bisiklet yolu şu anda Urfa'da 3,5 kilometre toplam bütün Urfa'daki bisiklet yolumuzun uzunluğu. Şu anda bizim yeni açılmış bir bulvarımız var. O bulvar üzerinde 3,5 geliş, 3,5 gidiş 7 kilometrelik bir bisiklet yolu ihalesine çıkacağız çok yakın zamanda.Tabii yanında da son derece kaliteli, en kaliteli malzemelerden yapılmış bir tartan pist. Uzun yıllar kullanabilecekleri vatandaşlarımızın bir tartan pisti de inşa edip hem yürüyüş hem bisiklet anlamında vatandaşların bolca vakit geçirebileceği bir alanda oluşturmaya çalışıyoruz. Dediğim gibi bunun yanında sosyal tesislerimizi dönüştürme çabası içindeyiz. Bilim merkezi geçmişte inşa edilmiş ama çok eksik bir şekilde. Şimdi onun donanımını tamamlayıp inşallah açılışa hazır hale getirmeye çalışıyoruz. Modern işte batıdaki örnekleri gibi içini dizayn edebileceğimiz bir bilim merkezi hayalimiz var. Bununla ilgili çalışmalarımız son sürat devam ediyor. En yakın zamanda inşallah onu da açıp faaliyete sunacağız. Bu ve bunun gibi sportif faaliyetlere yönelik tabii dediğim gibi bazı sosyal tesisler var. Oraları dönüştürüp daha böyle yoğun bir sportif faaliyet imkanı sağlayabileceğimiz bazı projelerimiz var. Şu anda yığınla dediğimiz gibi bu konudaki çalışmalarımız devam ediyor ama tabii birinci faktör başta da söyledim en başta da adayken de hep bunu telaffuz ettim. Her şey paraya bakar meselesi. İnşallah o parayı da bu şekilde kendi öz kaynaklarımızla ve yaptığımız tasarrufla inşallah israfında önüne geçerek o paraları biriktirip vatandaşın tamamen kendi menfaatine kullanabileceğimiz bir sistem oluşturduk. 

SURİYE'NİN İSTİKRARINA İLİŞKİN HAZIRLIKLAR YAPILIYOR

Evet şimdi bunu tabii beklemek lazım. Kısa vadede bir yorum yapmamak lazım. Öncelikle Suriye dediniz tabii ki orada stabil istikrarlı bir devletin oluşması lazım. Devlet dediğiniz birçok etkenden oluşan bir mekanizma. Şimdi orada yasama, yürütme, yargı organları, güvenlik mekanizması, vatandaşların eğitimdir, sağlıktır bu tip hizmetlerinin dört dörtlük görüldüğü veya hiçbir sıkıntı yaşamadan görüldüğü bir sistemin oluşması çok büyük önem arz ediyor. Şu anda biz de beklemedeyiz. Yani bölgede ne tür gelişmeler olacak? Diğer ülkelerin müdahillik durumu nasıl olacak? Sonuçta orası karmaşık bir coğrafya. Artık bir devlet yapısı şu anda mevcut değil. Evet orada idare bir şekilde var ama tabii demokratik anlamda klasik bildiğimiz manada bir devlet yapısı şu anda mevcut değil. Tabii böyle bir ortamda yatırım yapmak, insanların gitmesi, barınması, eğitim ihtiyaçlarını, sağlık ihtiyaçlarını orada gideriyor olabilmesi sanırım biraz daha uzun vadeye yayılacak bu süreç. Onun için sabırlı olmak lazım ama orada stabil istikrarlı bir devlet anlayışı oluştuğunda bir idare işin başına geldiğinde bu iç olması muhtemel inşallah olmaz öyle bir durum ama herhangi bir iç karışıklık riski ortadan kalktıktan sonra oluşabilecek bir devlet yapısından sonra Türkiye bundan tabii çok büyük bir istifade edecek bu mevcut durumdan ve tabii ki burada da en fazla istifade etme şansı yine sınır illerinde özellikle Şanlıurfa'da çok ciddi bir sınır hattımız var. Yaklaşık 267 kilometre bildiğim kadarıyla Şanlıurfa ile Suriye arasında bir sınır hattı var ve orada ticaretin gelişmesi, oradaki istikrarın artarak devam etmesi özellikle Türkiye'miz için ve tabii ki de özellikle Şanlıurfa için çok büyük avantajlar getirecek.

Çünkü geçmişte sınırların adeta ortadan kalktığı bir dönemde hiçbir şekilde sorun olmadığı adeta iki millet tek devlet anlayışıyla bir dönem yaşandı. Çünkü geçmişte bunlar da o raddeye geldi. O dönemde Şanlıurfa'lı bundan çok büyük kazanımlar elde etti. Yani gerek ticari anlamda gerek kültürel anlamda sosyolojik anlamda bunlar tabii toplumun her kesimini etkileyen gelişmeler. İnşallah ümit ediyoruz ki orada stabil bir devlet olur, istikrarlı bir devlet olur ve biz de bundan hep birlikte Şanlıurfa olarak istifade ederiz. Bununla ilgili çalışmalarımız devam ediyor.Sivil toplum örgütleriyle beraber yakında bir inşallah sempozyum gibi bir şey de düzenleyeceğiz, bir çalıştay düzenleyeceğiz. Burada hani her ihtimale karşı hazırlıklı olmak lazım. Yarın böyle bir durum söz konusu olduğundaki inşallah olur. Biz buna nasıl bir aksiyon alacağız, ne tür bir yol haritası çizmemiz lazım. Bunun bir beyin fırtınasını da yapacağız hep birlikte. Bununla ilgili çalışmalarımız devam ediyor.İnşallah belediyenin öncülüğünde tabii ki valiliğimizin de burada katkılarıyla ve sivil toplumun desteğiyle böyle bir çalıştay hazırlığımız devam ediyor. Bu beyin fırtınasından sonra ortaya çıkacak o maddeleri hep birlikte toparlayıp bir hazırlık aşamasına girmemiz lazım. Çünkü böyle bir durum gerçekleştiğinde buna geç kalmamak lazım.Orada elimizden geldiğince, bugüne kadar nasıl yardım ettiysek yine bu yardımlaşma neticesinde herkesin kazanacağı, kazan kazan mantığının işlediği bir anlayışla biz yolumuza çok seri bir şekilde devam etmek istiyoruz. Ama tabii bunun için önceden tedbirli olmak lazım. Hazırlıklarımızı önceden bitirmemiz lazım.

"TERÖRSÜZ TÜRKİYE HERKESİN TASDİK EDECEĞİ BİR KAVRAM"

Yavuz Bey, bunu sadece bir bölgeye indirgememek lazım.  Yani terör konusu Türkiye'nin yıllardır muzdarip olduğu bir konu. Türkiye'nin en batısına, en doğusuna kadar herkesin etkilendiği ve herkesin bundan muzdarip olduğu bir konudan bahsediyoruz. Yani terör tabii ki Türkiye'nin önündeki en büyük sıkıntılardan, tehlikelerden biri. Bu her zaman bölge itibariyle de baktığınızda bulunduğumuz coğrafya açısından, Orta Doğu'nun durumu malum, bir tarafımız Orta Doğu çünkü onların oradan gelebilecek her türlü tehlike  aslında Türkiye'yi gerek içeride gerek dışarıda zora sokabilecek bir durum söz konusu.  Tabii bununla ilgili terörsüz bir Türkiye anlayışı aslında herkesin tasdik ettiği, edeceği bir kavram. Çünkü kimse bundan dolayı artık sıkıntı yaşamak, bir istikrarsızlık, bir güvensizlik ortamının oluşmasını istemiyor. Aslında bugünlere baktığımızda, geçmişle kıyasladığımızda şükretmemiz gereken çok önemli bir noktayla karşı karşıyayız. Yani terör açısından değerlendirdiğinizde bizim gençliğimizde, çocukluğumuzda yaşadığımız şeyler hatta son dönemlere kadar yaşadığımız olaylara baktığınızda, cereyan eden olaylara baktığımızda bugün Allah'a çok şükür ülkenin huzuru ve istikrarı açısından çok ciddi bir mesafe kat edilmiş durumda.

Tabii ki bundan sonra olabilecek herhangi bir tehlikeye karşı da göz açık olmak lazım, uyanık olmak lazım. Çünkü dediğim gibi sınırlarımızın ötesinde istikrarsız ortamlar var. Hiçbir şekilde hani devlet anlayışının olmadığı bazı yapılanmalar var. Onların bize doğurabileceği tehlikeye karşı da tedbirli olmak lazım. Aslında burada kastedilen bu. Bundan dolayı da hiç kimsenin rahatsız olacağını ben düşünmüyorum açıkçası. Herkesin bu konuda destekçi olacağına inanıyorum ben. 

ERDOĞAN'IN ŞANLIURFA ZİYARETİ

Evet, tabii ki diyaloğumuz sıcak bir diyalog oldu. Çünkü yıllarca ben de AK Parti'nin içinde siyaset yapmışım. Sayın Cumhurbaşkanımızın da gerçekten çok seven sayan bir siyasetçi, bir vatandaşı olarak, ki Sayın Cumhurbaşkanımız da eminim ki bunu biliyordur, farkındadır. Çok yakın teşrik-i mesaimiz olmuş. Ve bundan dolayı bizim diyaloğumuzun sıcak olmasının hiçbir şaşırılacak tarafı da yok açıkçası. Tabii pankart, billboardlar konusuna gelince biz şu mantıkla hareket ediyoruz.Yani sonuçta devletimizin Cumhurbaşkanı. Bizim aldığımız devlet terbiyesi, devlet geleneği, bizim yetiştiğimiz ortam, bir kere bunun böyle olması gerektiğini tartışmasız bir şekilde bize kabul ettirmiş. Yani burada Sayın Cumhurbaşkanımız, ben de orada belediye başkanı, eskilerin tabiriyle Şehr-i Emin olarak Urfa'nın,  burada Sayın Cumhurbaşkanımıza 'hoş geldin' demek ve bunu da işte son dönemde tabii daha farklı bir metot, işte bu billboardlar falan çok sık kullanılıyor biliyorsunuz, teknolojinin de getirdiği bir avantaj olarak düşündüğünüzde.Bunun duyurusunu bu şekilde yapmak ve Sayın Cumhurbaşkanımıza 'hoş geldiniz' demek kadar doğal bir şey olamaz benim mantığıma göre.Ben bunda hiç aksi veya aykırı bir durum görmüyorum.Bu konuyu tartışmak bile istemem zaten kimseyle.

Ama bu bizim devletin başına olan saygımızdan dolayı çok doğal bir hareket. Tabii bir de özel hukukumuz açısından da değerlendirdiğimizde. Bunu mesela seçim atmosferinde ben hiçbir zaman gizlemedim, hiçbir zaman da saklamadım. Her zaman da bunu ifade ettim. Sayın Cumhurbaşkanımız olan sevgim, saygım, bu hukuku her zaman korumaya çalıştım. Yani başka da altında herhangi bir şey aramanın bir gereği yok.Bazıları farklı yorumladılar ama kesinlikle hiçbir amaca matuf bir şey değildi o. Bu tamamen doğal olması gereken bir olay olarak cereyan ettiğine inanıyorum ben. 

SİYASİ GELECEĞİ NE OL ACAK?

 Şimdi geleceğe dair tabii bir perspektif çizmek kolay değil. Ama şu net ben sadece bir dönemliğine belediye başkanı olacağımı söyledim. Orada işte klasik benim tanıyan bilen arkadaşlar şunu idrak etmişlerdir zaten. Yani bir kere söyledi artık o konuda kolay kolay geri adım atmaz. O iş bitti inşallah. Bizim için seçim atmosferine başladığımız gün, seçim atmosferine girdiğimiz ilk gün, ilk yaptığımız mitingti. Bunu çok açık bir şekilde o meydanda söyledik. Ben sadece bir dönemliğine buraya seçilmek üzere geldim. Takdir ederseniz seçerseniz zaten ben bir dönem yaparım ayrılırım. Ama seçmezseniz zaten yapacak bir şey yok diye vatandaşa bunu duyurduk. Bunu sonra başka platformlarda da kullandık. Bizim niyetimiz inşallah öncelikle belediye başkanlığı sürecini sağ salim bir şekilde aldığımızın hakkıyla tamamlayabilmek. O bir dönemi bitirebilmek. Yani sonrasını Allah bilir. O da büyük konuşmak istemiyorum.  Şunu yapmam, bunu yapmam.
Siyaseti bırakırım da diyemiyorum. Çünkü bu büyük konuşmaya giriyor. Bir taraftan da siyasetçi bir aileden o gelenekten geliyoruz.Ne olur ne biter onu da bilemeyiz. Yani bazen de işte aynen bizim başımıza gelen bunun direkt çok açık bir örneği. Siyaset gerçekten bizi bırakmadı. Yani biz tamamen hele hele belediye başkanlığı konusunda hiçbir şekilde öyle bir beklentimiz yokken, talebimiz yokken bir anda kendimizi belediye başkanlığı koltuğunda bulduk. Demek ki siyasetin sizi bırakmadığının en önemli göstergelerinden biri oldu. O konuda daha net bir tablo çizemeyiz. Daha uzun zaman var. Siyasette biliyorsunuz meşhur laftır.Yani 24 saat bile çok önemlidir.  Yarından, bugünden yarın ne olacağını ancak Allah bilir. 
Biz bekleyeceğiz.Konjonktür ne olacak, şartlar ne olacak?  Hepsini göreceğiz inşallah. Ama benim şu anda temel hedefim buradan alnımızın akıyla bir an evvel artık Urfa'daki siyasetimizi de noktalayıp. Çünkü onu da söyledik. Yani Urfa'da bir daha ne milletvekiliyiz ne belediye başkanıyız. Yani Urfa'daki siyasi kariyerimi bu şekilde sonlandırarak inşallah yine bir mecra olur mu olmaz mı onu da bugünden söylemen mümkün değil. Her şeyi zaman gösterecek.

 

Yorumlar 0 Yorum Var