Beyin göçünü beyin gücüne çevirmeyi hedefleyen ve Savunma Sanayii Başkanlığı tarafından başlatılan Milli Yetkinlik Hamlesi'nin ayrıntılarını Haber7 Güvenlik Analisti Dr. Eray Güçlüer ile konuştuk.
"SAVUNMA EKOLOJİSİ KURULUYOR"
Haber7 Güvenlik Analisti Dr. Eray Güçlüer şunları söyledi:
Tabii burada öncelikle bir sistem, güçlü bir sistem kurabilmek için bu sistemin altyapısının oluşması lazım. Yani biz Savunma Sanayii Başkanlığı dediğimiz zaman hep aklımıza tank, top, uçak falan geliyor. Tamam, evet tabii gurur verici ama biz dünyayla rekabet ediyoruz. Ama bu kadar güçlü ülkeler varken, küresel güçler varken, Türkiye nasıl oluyor da bu kadar silahı, malzemeyi, sadece silah da değil, işte radar sistemlerinden tutumda elektronik harp sistemlerine kadar ki, Türkiye son özellikle bir yıldır bu elektronik harp sistemlerinde dünyada en ön sıraya geçti. Savunma Sanayi Başkanlığımız işte bu tank, pop, silahın çok daha ötesinde bir derinliğe sahip. Bu da 'Milli Yetkinlik Hamlesi' olarak ifade ediliyor. Ve Milli Yetkinlik Hamlesi şöyle söyleyelim, bir savunma ekolojisinin kurulmasında çok önemli bir paya sahip.
"MERKEZİNDE İNSAN VAR"
Yani bir bina yapıyorsa bu binanın zemini, bu kadar büyük bir savunma ekolojisinin zeminini aslında Milli Yetkinlik Hamlesi oluşturuyor. Nasıl yapıyorlar diye baktığımızda, hani hep bunu özellikle Savunma Sanayi Başkan Yardımcımız Sayın Prof. Dr. Hakan Karataş Bey'e sorduk. Gerçekten bunu detaylı bir şekilde bize anlattı ki bu projeyi de kendisi zaten anlatıyor. Ama tabii aynı zamanda Savunma Sanayii Başkanlığımıza ve Sayın Hakan hocamıza da teşekkürlerimizi sunuyoruz. Çok büyük işler başarmışlar. İşte bugüne kadar görünmeyen bu yönü de biz açığa çıkarmak istiyoruz. Nedir diye baktığımızda, bu işin merkezinde aslında bu sistemin merkezine insanı almışlar. Yani insan. Şöyle düşünün, insan eğer bütün bu tankı, topu, malzemeyi, elektronik harp sistemlerini, hava savunma sistemlerini hepsini neticede insan yapıyor.
"BÖLÜM BÖLÜM DERSLER HAZIRLANMIŞ"
Yani mühendisliği yöneticisiydi, teknik personeliydi ama insan var yani. İşte bu insan nasıl yetişiyor? Bu insanın ta ilkokuldan itibaren savunma sanayi sistemi içerisine nasıl gireceğini bu Milli Yetkinlik Hamlesi ile belirlemişler. Yani liselerden, fen liselerinden, normal liselerden tutun da üniversite öğrencilerine bir eğitim programları hazırlamışlar, mühendislik bölümleri için ayrı eğitim programları hazırlamışlar ve bir sistem kurmuşlar. Yani bir süreç kurmuşlar. Bu süreç içerisinde insanı öğrencilik hayatından başlıyor. Öğrencilik, lise, üniversite, mezunlar, yöneticiler, üst düzey yöneticiler, yani bütün süreç içerisinde yer alabilecek bütün kategorideki personel için, insan için eğitim programları hazırlamışlar. Bakın bunlar aslında iki ana kategoride hizmet veriyor. O çatının tepesinde Kurumsal Akademiler Birliği var. Bunlar özellikle gelişim programları, teknolojik entegrasyon, dijital dönüşüm gibi aslında çok enteresan böyle kendi aralarında sektörel gruplamalar yapmışlar.
Ve bu ana gruplamalara göre de hem kariyer hem de teknolojik gelişim anlamında, yani hem kariyer hem de eğitim anlamında da hizmetler veriyorlar. Yani eğitim ve kariyer bunun alt başlıkları da işte gelişim, teknoloji, dijital dönüşüm, yetkinlik geliştirme gibi daha alt bölümlere ayrılmışlar. Ve işte bu çatı kuruluş bu kendi organizasyonu çerçevesinde işte eğitim faaliyetlerinden kamp faaliyetlerine kadar, ARGE faaliyetlerinden yurtdışı faaliyetlere kadar bütün bu sistemi ne yapıyor? Kontrol ediyor. Ve bir teşkilatlanma, bir yapılanma içerisinde bir sistem mantığıyla merkeze insanı alarak yetiştiriyorlar.