Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı Külliyesi'ndeki Kabine Toplantısı'nın ardından millete seslendi.

Erdoğan, iklim değişikliğinin olumsuz etkilerine giderek daha fazla maruz kalındığını belirterek, "Amerika yerlilerine atfedilen şu sözün manasını anladığımız günlerdeyiz. 'Son ağaç kesildiğinde, son nehir kirlendiğinde ve son balık öldüğünde o zaman paranın yenmediğini anlayacaksınız.' İnsanlık olarak bizden öncekilerden devraldığımız ve çocuklarımızın bize emaneti olan tabiatı, havayı, suyu, toprağı, hoyratça kullanmanın faturasına daha çok muhatap olduğumuz bir dönemin içindeyiz." şeklinde konuştu.

İklim değişikliğinin bazen kuraklık, bazen sel, dolu ve zirai don gibi meteorolojik olaylarla kendini belli ettiğine dikkati çeken Erdoğan, hava şartlarına bağlı olan tarımsal üretimin de iklim değişikliğinden en çok etkilenen alanların başında geldiğini, geride kalan beş günlük dönemde bunun bir kez daha yaşandığını kaydetti.

Erdoğan, hava sıcaklıklarındaki ani düşüşler sebebiyle ülkenin belli bölgelerinde don, kar yağışı, dolu olaylarıyla karşı karşıya kalındığını dile getirerek, kimi yerlerde termometrelerin eksi 17 dereceyi gösterdiğini, bazı bölgelerde son 30 yılın en düşük sıcaklık değerlerinin ölçüldüğünü hatırlattı.

"KORKU SALMA ADINA HER TÜRLÜ MANİPÜLASYONA BAŞVURDULAR"

Tüm üreticilere ve çiftçilere geçmiş olsun dileğinde bulunan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Tarım ve Orman Bakanlığımız ilk günden beri süreci yakından takip etti. Fakat ülkenin başına gelen her felaketi fırsata dönüştürmek isteyen habis zihniyet, burada da boş durmadı. Hasar tespit çalışmaları henüz tamamlanmadan millete korku salma adına her türlü manipülasyona başvurdular. Gıda arz güvenliğimizin tehlikede olduğundan tutun da yurt dışına bağımlı olacağımıza, bütün bunlara kadar bir sürü tezviratı ortalığa boca ettiler. Tarım Bakanlığımız dün yaptığı açıklamayla, karşı karşıya olduğumuz ilk tabloyu ortaya koydu. Buna göre bazı hususları tekrar açıklığa kavuşturmakta fayda görüyorum.

Başta hububat, baklagiller ve yağlı tohumlar olmak üzere stratejik öneme sahip tarım ürünlerinde yurt içi gıda arzını olumsuz yönde etkileyecek bir risk yok. Lakin eksi 17 dereceye düşen sıcaklıklardan dolayı belli bölgelerde bazı meyve çeşitlerinde sıkıntı söz konusu. İlk tespitlerimiz kayısı, üzüm, elma, şeftali, nektarin gibi meyve gruplarında farklı derecelerde hasar meydana geldiğine işaret ediyor. Hasar tespit çalışmalarımızın tamamlanmasına müteakip durum daha net ortaya çıkacaktır. Üretimin devamlılığını ve arz güvenliğini sağlamak üzere Tarım ve Orman Bakanlığımız gerekli adımları atmaktadır."

"HÜKÜMETİMİZ BU ZOR GÜNLERDE ÇİFTÇİLERİMİZİN YANINDA"

Bu olayın Tarım Sigortaları Havuzu'nun (TARSİM) önemini tekrar hatırlattığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, don, sel, kuraklık gibi durumlardan etkilenmemek için prim bedelinin yüzde 70'i kadarının devlet tarafından ödendiği tarım sigortasının yaptırılması ve Çiftçi Kayıt Sistemi'ne kayıt olunmasının büyük önem taşıdığını bildirdi.

TARSİM uygulamasının başladığı 2006'dan bugüne kadar üreticilere 38,5 milyar lira prim desteği ve 33,5 milyar lira hasar tazminatı ödendiğini belirten Erdoğan, çiftçilerden de bu konuda azami hassasiyet beklediklerini söyledi.

Bugünkü kabine toplantısında üreticilerin zararını tazmin konusunda neler yapılabileceğinin enine boyuna değerlendirildiğini ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Çiftçi Kayıt Sistemi'ne kayıtlı ve zirai don sigortası olmayan çiftçilerimizin zarar gören mahsullerinin üretimi için yaptıkları harcamalarının hasar oranına göre karşılanması için Tarım Bakanlığımız çalışmalarına başladı. Tarım Bakanımıza konuyu çiftçilerimizle yakın istişare halinde yürütmesi için gereken talimatları verdim. Şahsen biz de yapılan bu çalışmaları büyük bir hassasiyetle takip edeceğiz. Üreticilerimize tekrar geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Hükümetimizin tüm imkanlarıyla, tüm kapasitesiyle bu zor günlerinde çiftçilerimizin, üreticilerimizin yanında olduğunun bilinmesini istiyorum."

Yorumlar 7 Yorum Var
  • Uzman. 16.04.2025 04:28
    Devletin bu desteğine karşıyım. Teşviklerede. Mazot desteği ile alınan yakıtın, lüks araçlarda gezme için kullanılmasına da. Amacı dışında kullanılan Teşviklerede. Biraz emekli ve asgari ücrete teşvik verse daha vicdanlı ve adil olur.
  • Yeter 16.04.2025 04:17
    Çiftçi bayram ediyor zirai don olunca. Ürününün az bir kısmı hasar görse, kıyametler kopuyor,fiyatlar hasara oranla kat kat artırılıyor.Tabiiki olan, pazarda nihai tüketici halka oluyor. Verilen destekler yetmiyor, sigortasız çiftçiye bedavadan devlet yapıyor. Kimin parasıyla? Benim yani halkın. Sigorta yaptıranın suçu ne?Desteklere bir son versin devlet.
  • meliha 16.04.2025 01:23
    bir senede 10 yıl yetecek para kazandı acımasızlar derelere döktüler insanlara yedirmediler RABBİM çok büyük
  • Neco 16.04.2025 00:32
    Millete zehirli ürünleri yedirenlerin iki yakası bir araya gelmesin
  • Mesken Sahibi 15.04.2025 22:53
    ALLAH bereket vermiyor. Toplumun ahlaksızlığı bizi de yakacak.
Daha fazla yorum görüntüle