Altın fiyatlarına da değinen Doç. Dr. Yüksel Okşak, 2025’in altın açısından rekorlarla dolu bir yıl olduğunu hatırlatarak, 2026’da da benzer bir seyrin devam edebileceğini söyledi. FED’in faiz indirimleri, jeopolitik riskler, merkez bankalarının altın alımları ve ETF girişlerinin altını destekleyen temel unsurlar olduğunu belirten Okşak, “4.500 dolar seviyesi önemli bir psikolojik eşik. Bu seviyenin üzerinde kalıcılık sağlanırsa 5.000 dolar ve üzeri seviyeler konuşulabilir” dedi.
Gümüşte ise endüstriyel talebin belirleyici olduğuna dikkat çeken Okşak, güneş panelleri, elektrikli araçlar ve yapay zekâ altyapılarının talebi artırdığını söyledi. Gümüşte yapısal arz açığının sürdüğünü vurgulayan Okşak, “Dalgalanmalar ve kâr realizasyonları olacaktır ancak orta ve uzun vadede yön yukarı. Sabırlı yatırımcı için hem altın hem de gümüş güvenli liman olmayı sürdürecektir” ifadelerini kullandı.
Jeopolitik belirsizliklerin arttığı bir dönemde altının yalnızca bir yatırım aracı değil, aynı zamanda güvenli liman olarak görülmesi gerektiğini belirten Okşak, özellikle fiziki altının önemine dikkat çekti.