Covid-19 pandemisi; dünyada farklı dengeleri de beraberinde getirdi. Uzak Doğu, batı için daha az tercih edilecek. 1,7 milyar nüfusa dört saat yakınlıkta bulunan Türkiye; güçlü üretim, kesintisiz tedarik ve hızlı lojistik avantajıyla merkez oluyor.

Yeni tip koronavirüs (Covid-19) pandemisi "ticaret, endüstrilerin çalışması ve şehir insanının hayatını sürdürebilmesi" için, aksamayan lojistik sektörü ve sağlıklı tedarik zincirinin ne kadar önemli olduğunu gösterdi. Bu süreç, dünyanın en avantajlı jeopolitik konumuna sahip Türkiye'yi öne çıkarıyor. Ülkemiz bugün, dört saatlik uçuş mesafesinden hesaplandığında, yaklaşık 1,7 milyarlık nüfusa ve 29 trilyon dolarlık toplam gayrisafi millî hasılaya hızlıca ve kolayca ulaşılabilinen bir konumda bulunuyor. Bu durum, yeni dünya düzeninde mal ve hizmet talep eden ülkeler ve yatırım yapmak isteyen çok uluslu şirketler nezdinde, Türkiye'yi ilk sıraya çıkarmış durumda... Türkiye Covid-19'dan sonra; her anlamda gelişmiş altyapısı, yerli ve kaliteli üretim kapasitesi, hızlı lojistik sektörü, aksamayan ürün ve hizmet arzı ile, dünyanın yeni üretm üssü olma yolunda emin adımlarla ilerliyor.

Uluslararası danışmanlık firması EY'nin Türkiye Tedarik Zinciri Danışmanlığı Lideri Arda Karaçelebi "Sistemler tam anlamıyla tekrar çalışmaya başladığında, ikmal noktaları ve ülke tercihleri eskisinden biraz daha farklı olacak. Bu süreçte uluslararası taşımacılık pek çok problemi birden yaşayarak, yeni rotalar ve yeni metotlar geliştirmek ve bunu çok çabuk yapmak durumunda kaldı. Eskiden düşük maliyete öncelik verip, Uzak Doğu'ya bakıyorlardı. Şimdi çeviklik ve esneklik önemli. Yakın ağlara yönelim artacak. Çin, Uzak Doğu ve Hindistan bir süre Avrupa için daha az tercih edilecek. Türkiye bu bağlamda, her yere yakın ikmal noktası olarak öne çıkacak. Uluslararası markalar da Türkiye'de büyümeye gidebilirler. Bunların hepsi, Türkiye'de tedarik zinciri yapısına ilave kapasite talebi olarak eklenecektir" dedi.

Ünlü yatırımcı Mark Mobius da, önceki gün yaptığı konuşmada, Covid-19 pandemisi sebebiyle global ticarette dengelerin değişeceğini belirterek Türkiye için bu krizde birçok fırsat olduğunu belirtmişti. Çinli üreticilerin ticaret savaşından korunmak için yeni adresler aradığını belirten Mobius “Türkiye’ye gelebilirler. Böylece Türkiye, batının tedarik zincirine dâhil olabilir” değerlendirmesini yapmıştı. İSO Başkanı Erdal Bahçıvan da yurt dışındaki tedarikçilerde Çin antipatisi oluştuğunu, bunun Türkiye için fırsata çevrilebileceğini söylemişti.

GIDADA KRİTİK ÜLKEYİZ

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) Sorumlusu Keigo Obara, Türkiye açısından gıda arzı ve güvenliğine ilişkin sıkıntı olmadığını söyledi. Tarım alanında büyük oyunculardan olan Türkiye'nin, yeni dönemde bölgesel ve küresel gıda arzı için kritik önemde olduğu vurgulandı.

VARANK: PASTADAN PAYIMIZI ALACAĞIZ

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Türk sanayisinin zayıflamasına müsaade etmeyeceklerini belirterek "Üretimi ayakta tutacak ve rekabet gücümüzü artıracak politikaları uygulayacağız" dedi. Türkiye'nin sağlam bir üretim altyapısına sahip olduğuna dikkati çeken Varank "Salgın, fırsatları da beraberinde getirecek. Ekonomik faaliyetlerin ağırlık merkezi değişecek, yeni merkezler ortaya çıkacak. Türkiye de pastadan payını en iyi şekilde alacak. Finansal dalgalanmalara bağlı kazanç ya da kayba dayanan bir iş modeline bel bağlamamalıyız. Rekabet gücümüzün temelinde üretim, dünya piyasalarına sunduğunuz kaliteli mal ve hizmetler olmalı" dedi. 

TÜRKİYE GAZETESİ

Yorumlar 1 Yorum Var
  • Cem 09.05.2020 17:13
    Bu bir fırsatsa eğer bunların tanıtımlarını yapabileceğimiz İstanbul'da söz verilen fuar alanlarının acilen yapılması gerekli ki gelecekte hazır olsun