1882 yılında Trabzon'da dünyaya gelen, ilmi bilgisinin yanında başarılı öğretim metotları sayesinde Türkiye'nin ilk İmam-Hatip Okulu'nun Müdürü olan ve Celal Hoca olarak da bilinen Mahmut Celalettin Ökten'in vefatının üzerinden 60 yıl geçti.

Trabzon'da 1882'de dünyaya gelen Ökten, öğretmenlikten 1947'de emekli olduktan sonra hayatı boyunca hayalini kurduğu imam hatip okullarının açılmasını sağladı  "Celal Hoca", 1951'de öğretime başlayan İstanbul İmam-Hatip Okulu'nun ilk müdürü oldu, bu okulların yaşaması ve gelişmesi için mücadele etti - 1000 cildi aşkın eserden oluşan kitaplığını Süleymaniye Kütüphanesi'ne bağışlayan Ökten, 79 yaşında hayata veda etti. Türkiye'nin dini, ilmi, kültürel ve sosyal hayatında önemli yeri olan imam hatip okullarının kurulması fikrinin ilk sahibi ve ilk program yapımcılarından Ökten, hayırla yad ediliyor. Ökten, genç yaşta ettiği "Ya Rabbi! Eğer bana Kur'an-ı Kerim'in dilinden anlamayı na­sip edersen, ölünceye kadar senin dininin tellalı olacağım." duası istikametinde öncü nesillerin yetiştirilmesinde önemli çalışmalara ön ayak oldu.

'CELAL HOCA' UNVANIYLA ANILIYOR

Trabzon'da 1882 yılında dünyaya gelen Ökten, küçük yaşta önce babasını, sonra da annesini kaybetti. Babaannesinin himayesinde büyüyen Ökten, küçük yaşta hıfzını tamamladı. Rüştiyeyi bitirdikten sonra Trabzon İdadisi'ne kaydolan Ökten, bir yandan da medreseye devam etti. İstanbul'a 1905'te gelen ve Darülfünun Edebiyat Şubesi'nden 1911'de mezun olan Celalettin Ökten, ardından öğretmen olarak göreve başladı. İlmi bilgisi, olgun kişiliği ve başarılı öğretim metodu sayesinde kısa zamanda "Celal Hoca" unvanıyla anılmaya başlanan Ökten, kentin çeşitli okullarında edebiyat, felsefe ve mantık dersleri verdi. Vefa Lisesi'nde felsefe hocası iken 1947'de emekliye ayrıldıktan sonra 1949'da Maarif Vekaletince İstanbul'da açılan imam hatip kursuna müdür ve öğretmen olarak atanan Ökten, bu vesileyle okulların eksiklerini görüp bunları giderme imkanı buldu. Bu amaçla da dönemin Maarif Bakanı Tevfik İleri başta olmak üzere pek çok kişiyle görüşmeler yapan Ökten, İleri'nin de desteğiyle bu okulların ders müfredatı üzerinde çalıştı.

İSTANBUL İMAM-HATİP OKULU'NUN İLK MÜDÜRÜ OLDU

İmam hatip okullarının müfredatına hem dini hem de fen ilimlerinin konulması için büyük çaba harcayan Ökten, kendi ifadesine göre; "kimi zaman bu okulların müfredatına yabancı dil, sosyoloji, felsefe, fizik, kimya gibi derslerin konulmasına karşı çıkan hocalarla kimi zaman da bu okullarda Arapçanın ders olarak yer almasına karşı çıkan, Kur'an-ı Kerim'in Türkçe tercümesinden ve Latin harfleriyle yazılan kitaplardan okutulmasını isteyenlerle" mücadele etti. Ökten bu süreçte birçok yetkiliyle görüşmelerde bulundu ve görüşmeler sonrasında imam hatip okullarının açılması yönünde karar alındı. Celalettin Ökten, 1951 yılında eğitim hayatına başlayan İstanbul İmam-Hatip Okulu'nun ilk müdürü oldu. Ömrü boyunca ilim, irfan yolunda koşarak örnek gösterilen, imam hatip okullarının açılması ve yaygınlaşması için mücadele eden Ökten, bu okullarda hocalık ve idarecilik görevlerini ifa etti.

İSMİ İMAM HATİP OKULLARIYLA ÖZDEŞLEŞTİ

Mahmut Celalettin Ökten, okula atanmasının ardından kimi zaman elinde süpürgeyle temizlik kimi zaman tamirat yaptı, çoğu zaman da tahta karşısına geçip öğrencilerine ders anlattı. Zor şartlarda imam hatip okullarının yaşaması ve gelişmesi için çalışan "Celal Hoca"nın adı imam hatip okullarıyla özdeşleşti. Arapça, Farsça ve Fransızcayı iyi derecede bilmesinin yanı sıra İslami ilimlerle beraber Batı bilim ve düşüncesine de hakim olan "Celal Hoca", resmi derslerinin yanında Beyazıt'taki Soğanağa Camisi'nde de 6 yıl süreyle cumartesi günleri, İmam Gazali'nin "İhya-u Ulumid-din" adlı kitabını okuttu.

DAİMA İYİMSER YAŞADI

"Hayatta, her zaman ve her şartta yapılabilecek işler olduğu" fikrine inanan Ökten, hiçbir zaman mazeretlerin arkasına sığınmayarak daima iyimser yaşadı. Ökten, Doğu ve Batı kaynaklarından tercüme ederek sarf, nahiv, edebiyat, kelam, İslam felsefesi, felsefe ve ahlaka dair kitap ve makaleleri derledi. İslami ilimlerde modern metodoloji ve sosyolojinin uygulanmasını arzu eden, klasik kelamın, çağın insanı ve İslam dünyasının ihtiyacını karşılayacak yeni ilmi kelam haline getirilmesini gerekli gören Ökten'in bu kapsamda tamamlanmamış çalışmaları da bulunuyor. Mahmut Celalettin Ökten, 1000 cildi aşkın eserden oluşan kitaplığını da Süleymaniye Kütüphanesi'ne bağışladı. Arap edebiyatını çok iyi bilen ve güçlü bir hafızaya sahip de olan Ökten, 21 Kasım 1961'de vefat etti. "Celal Hoca" Edirnekapı Şehitliğindeki aile kabristanına defnedildi.

Yorumlar 0 Yorum Var