Merkez Bankası, piyasa beklentilerine paralel olarak faiz oranlarında bir değişikliğe gitmedi. Jeopolitik risklerin tırmandığı bir dönemde, özellikle İran-İsrail savaşı gibi gelişmelerin etkisiyle, sermaye hareketliliğini minimize etmeyi hedefleyen bu karar, reel sektörde ise farklı etkiler yarattı. Ekonomist Hikmet Baydar piyasalardaki son durumu yorumladı.
MERKEZ BANKASI FAİZİ SABİT BIRAKTI
Ekonomist Hikmet Baydar şunları söyledi:
Piyasanın beklentisi, sizin de ifade ettiğiniz gibi, değiştirmemesi yönündeydi. Çünkü İran-İsrail savaşı nedeniyle hemen yanı başımızda olan bu savaş, jeopolitik riskleri artırdığı için herhangi bir sermaye hareketine yol açmasın diye Merkez Bankası, faizleri değiştirmemeyi, bekleyip durumu izlemeyi tercih etti. Ancak burada şöyle bir durum var. Biliyorsunuz enflasyonda aşağı seyir devam ediyor. Ve Merkez Bankası faizleri düşürmediği takdirde, enflasyonun aşağı seyriyle beraber reel faizlerde yükselmeye devam ediyor.
Dolayısıyla iç piyasada sanayi zaten yüksek faiz yükünden dolayı oldukça sıkıntılı. Hatta ilk çeyrek büyüme verilerinde sanayi negatif büyüme göstermişti. O yüzden de sanayi için oldukça zorlu bir durum olacak. Reel faizler, faiz artırımından bu yana daha da yükseldi. O yüzden de sürpriz bir hareket olmadığı için piyasayı herhangi bir şekilde olumlu veya olumsuz etkilemedi. Ancak bununla beraber, reel faiz yükü arttığı için de sanayi firmalarında, faiz düşüşüne kadar oldukça zorlu bir dönem bekliyor diye düşünüyorum. Çünkü yüksek faiz, biliyorsunuz, nominal faizde farkı kadar bir reel faiz getiriyor. Böyle bir ortamda üreticinin finansman maliyetinin altından kalkması oldukça zor.
FED'dE FAİZ KONUSUNDA KARAMSAR
Dolayısıyla İran, Suriye, İsrail savaşı bittiği zaman, jeopolitik riskler azaldığı zaman Merkez Bankası'ndan hızlı bir hamleyle yüksek bir faiz indirimini bekleyeceğiz. Ama şu an için bu savaş nedeniyle Merkez Bankası faiz indirimini öteledi diyebiliriz. Altın için şunu söyleyebilirim: Biliyorsunuz FED faizleri değiştirmedi. Ve özellikle bazı risklere dikkat çekmeye devam etti. Her ne kadar Trump faiz indirimi konusunda çok sert konuşsa da FED bildiği çizgiden pek vazgeçmiyor. Altın için şunu söylemek mümkün: Yüksek faiz altına pek yaramıyor. Dolayısıyla FED’in faiz indirimini yapmaması, risklere dikkat çekmesi, hâlâ tarifenin fiyatlara etkisinin daha henüz tam gelmediğini, önümüzdeki dönemde bunun etkisinin beklendiğini söylediği için de faiz indirimi konusunda çok fazla da iyimser olamıyoruz.
Aksine, faiz indiriminin miktarı konusunda piyasa biraz daha karamsar. Belki Aralık ayında, belki gelecek sene bir kere daha 0.25 puanlık bir faiz indirimi söz konusu olacak. Faiz indirimi beklentileri azaldıkça, yüksek faiz nedeniyle altının da yükselme ihtimali azalıyor. Dolayısıyla altın ons dolarla bakıyorum. FED faiz kararından sonra bazı göstergeler aşağı yönlü sinyaller vermeye başladı. O yüzden de altında bir gevşeme görürsek şaşırmayacağım. Hatta altın onsda 2.364 seviyelerine kadar bir geri çekilmenin çok büyük bir olasılık olduğunu düşünüyorum. Bununla beraber, diğer gelişmekte olan piyasalara para akışını düşünecek olursak, büyüme konusunda büyük kuruluşlar genellikle daha karamsar tablolar çiziyorlar. Büyüme hedeflerini biraz daha aşağı çekiyorlar.
ALTINDA GEVŞEME OLABİLİR
Türkiye için sadece 2025 yılında bu olmadı. Bununla beraber gelişmekte olan piyasalara, Amerika’da faizlerin yüksek olması nedeniyle para girişi oldukça zor. Dolayısıyla yakın zamanda yabancı girişini önemli miktarda beklemiyoruz. Zaten elimizdeki savaş nedeniyle, jeopolitik riskleri dikkate alarak gelmek istemeyeceklerdir. Dolayısıyla yabancı girişi önümüzdeki dönemde pek kolay görünmüyor. Ama bunun faizlerle de bir alakası yok. Jeopolitik risklerle alakası var. Ve Amerika’daki yüksek faizle ve ekonomideki belirsizlikle alakası var.
Bununla beraber yabancı yatırımcı bir şey yapmayacaksa, borsada bu çok zor bir ihtimal diye düşünüyorum. Ama dövizle baktığım zaman da Türkiye’de Merkez Bankası rezervlerinde ufak ufak artışları gördüğümüz için, faiz nedeniyle bu da bir miktar.O yüzden Türk lirasının değer kaybetmemesi ihtimali oldukça yüksek. Yukarı yönlü dövizde bir hareketlenme beklemiyoruz. dolayısıyla altında, altın onsa bağlı bir gevşeme söz konusu olabilir. Dövizde yatay seyir devam edecek. Belki aylık yüzde birlik civarında bir artış söz konusu olabilir. Ama borsaya yabancı yatırımcı şu an için beklemiyoruz. Belki TL depo dediğiniz veya yüksek faizli enstrümanlara, bir miktar az da olsa yabancı sermaye girişi olabilir. Merkez Bankası rezervleri kademeli artmaya devam edecek gibi de görünüyor.