Kırıkkale’den İstanbul’a gelen Dilek Ç., 2 yaşındaki oğlu Yunus Emre ile birlikte 29 Eylül 2024’te Bağcılar’daki bir parkta bebeğinin biberonuna tiner koydu. Küçük Yunus Emre, biberondaki tineri içtikten sonra fenalaşarak hastaneye kaldırıldı. Esenler’deki akrabalarının evine götürülen çocuk, burada da durumunun kötüleşmesi üzerine Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi’ne sevk edildi. Yoğun bakımda tedavi altına alınan bebek, yaklaşık 2 hafta süren tedaviye rağmen 14 Ekim 2024’te hayatını kaybetti.
Baba Yılmaz E.'nin İfadesi
Savcılıkta ifade veren baba Yılmaz E., eylül ayında Dilek Ç. ve çocuğunun İstanbul’a geldiğini ve birlikte otele yerleştiklerini söyledi. 25 Eylül’de oğlunun rahatsızlanması üzerine hastaneye kaldırıldığını belirten baba, 14 Ekim’de Yunus Emre’nin yaşamını yitirdiğini ifade etti. Olayla ilgili sosyal medyada kendisine ve Dilek Ç.’ye yönelik hakaret ve tehdit içerikli yorumlar yapıldığını da belirten Yılmaz E., bazı yorumlarda ev adresinin paylaşılması üzerine şikayetçi olduğunu söyledi.
Anne Dilek Ç.’nin Tutuklanması
Olaydan sonra yapılan soruşturma kapsamında Dilek Ç., çocuğuna tiner içirerek ölümüne sebep olduğu gerekçesiyle tutuklandı. Yapılan otopsinin ardından Yunus Emre’nin cenazesi, Adli Tıp Kurumu’ndan alınıp Kilyos Mezarlığı’na defnedildi.
Toplumsal Tepki ve Hukuki Süreç
Olay, İstanbul'da büyük bir üzüntü ve öfke yarattı. Çocuk istismarı ve aile içi şiddetle mücadeleye dair yeni düzenlemelerin gerekliliği bir kez daha gündeme geldi. Yılmaz E., adli kontrol şartıyla serbest bırakılırken, Dilek Ç. ise cinayet suçlamasıyla tutuklandı. Olayın ardından birçok kişi sosyal medya üzerinden tepki göstererek, benzer olayların önüne geçebilmek için daha etkin bir hukuki düzenleme yapılması gerektiğini vurguladı.