Lübnan'ın başkenti Beyrut'un lokanta ve eğlence mekanlarıyla ünlü Cımmeyze bölgesi, limanda meydana gelen büyük patlamanın insanlar üzerinde bıraktığı psikolojik durum ve ekonomik krizin de etkisiyle bir yıldır toparlanabilmiş değil.

Son yıllarda sık sık siyasi ve ekonomik krizlerle gündeme gelen Orta Doğu'nun küçük ülkesi Lübnan, Beyrut Limanı'nda 4 Ağustos 2020'de 2 bin 750 ton amonyum nitratın infilak ettiği felaketle büyük bir yıkıma maruz kaldı.

Doğrudan veya dolaylı olarak bir milyon insanın etkilendiği patlama, yaklaşık 200 kişinin hayatını kaybetmesine, 6 binden fazla kişinin yaralanmasına, ayrıca binlerce konut ve ticari işletmede hasara yol açtı.

Ülkede faaliyet gösteren Uluslararası Veri Merkezine göre, 8 kilometreye kadar etkisini gösteren patlama yaklaşık 60 bin konut ve 20 bin işyerini etkiledi.

Özellikle tarihi Beyrut evlerinin süslediği ve barındırdığı eğlence mekanlarıyla sabahlara kadar hareketliliğin sürdüğü Cımmeyze ve Mar Mihail bölgelerinin sakinleri, ekonomik kriz döneminde yaşanan felaketin getirdiği yıkıma karşı devletin kendilerine hiçbir yardım yapmadığından şikayet ediyor.

"Bölgedeki çoğu dükkanlar hala olduğu gibi duruyor"

Cımmeyze bölgesinde dükkan işleten Meryem Faris Dekkaş, Beyrut Limanı'ndaki patlamanın birinci yılı münasebetiyle AA muhabirine yaptığı açıklamada, patlamanın bölgedeki binlerce ev ve işletmeye verdiği zarardan kendilerinin de payını aldığı ve bu zararın hiç kimse tarafından karşılanmadığını söyledi.

Hayır kuruluşlarının küçük esnafa destekleri kapsamında cam, kapı ve elektrik tesisatı ihtiyaçlarının karşıladığını aktaran Dekkaş, "Birden çok hayır kuruluşundan aldığımız yardımlara rağmen eksiklerimizi tamamlayamadık. Ama yine de bizim için iyi oldu. Çünkü bölgedeki çoğu dükkan hala olduğu gibi duruyor." ifadelerini kullandı.

Ekonomik kriz nedeniyle doların karaborsada aşırı yükseldiğine ve bunun bölgedeki kiralara da yansıdığına dikkati çeken Dekkaş, "Bu bölgede kirası yüksek olanlardan hiç kimse geri dönmedi. Eski kiracı olduğumuz için bizim kiramız düşük, sadece kirası düşük esnaflar geri gelebildi." dedi.

Beyrut patlamasının mağdurlarından Dekkaş, limanın yanı başındaki bölgenin durumuna ilişkin ise şunları söyledi:


"Bir yıl önceki patlamadan sonra bu bölge metruk hale geldi. Akşam saat 20.00'den sonra burada durmaya korkuyoruz. Özellikle metruk hale gelen bu bölgede insanlar geri gelmedi. Benim komşum dükkanı saat 18.00'de kapatınca korkudan duramıyorum. Patlama öncesinde ise burası Paris'ti."

"Hayır kuruluşlarının desteğiyle geri gelebildik

Cımmeyze bölgesinde nalbur dükkanı işleten Gassan Zeytun, 4 Ağustos 2020'de meydana gelen patlamadan dakikalar önce ayrıldığı dükkanının tümüyle harabeye döndüğünü söyledi.
Dükkanın içinde bulunduğu binadaki tadilat çalışmalarının hala devam ettiğini dile getiren Zeytun, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İsimlerini sayamayacağım çok sayıdaki hayır kuruluşunun desteğiyle geri gelebildik, onlar olmasaydı geri gelemezdik. Çünkü kimsenin zararlarını giderecek parası yok, bizler hala devam eden bir ekonomik kriz savaşındaydık. Bildiğiniz üzere vatandaşın bankalardaki paraları da dondurulmuş durumda. Yani bizim dükkanlarımıza geri gelmemiz için birilerin destek çıkması güzel bir şey."

Patlamanın üzerinden bir yıl geçmesine rağmen Cımmeyze bölgesini hala "hareketsiz ve ölü" olarak tanımlayan Zeytun, "Tadilatı yapılan birçok ev var ama sakinleri geri gelmedi, çünkü psikolojileri henüz düzelmedi. İnsanlar hala korkuyor, bir teneke sesinden bile irkildiklerini görüyoruz. Özellikle patlamayı yaşayan çocukların korkuları sürdüğü için Beyrut'un dışına götürüldüler." dedi.

Beyrut Limanı'na en yakın olan Cımmeyze ve Mar Mihail bölgelerindeki işletmelerin geçimlerini sağlamak içinyavaş yavaş açılacaklarını dile getiren Zeytun, ekonomik krizin getirdiği hayat pahalılığı ve ona bağlı olarak artan kiralar nedeniyle insanların çok zor durumda olduğuna işaret etti.

Zeytun, son olarak Lübnanlılar olarak Beyrut Limanı'ndaki patlamaya ilişkin gerçekleri öğrenmek istediklerini söyledi.

 "43 yıldır toparladığım dükkan birkaç saniyede yok oldu"

Cımmeyze bölgesinde 43 yıldır müzik aletleri dükkanı işleten Ruay Hayik de patlamadan sonra hayırseverlerden gelen kısıtlı yardımlarla dükkanlarını açtıkları, ancak bir yıl geçmesine rağmen hala eksiklerini tamamlayamadıklarını belirtti.

Ülkedeki ekonomik krizin yanı sıra yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını ve doların aşırı yükselişi nedeniyle bölge esnafının kendi imkanlarıyla hiçbir çalışma yapamadığını anlatan Hayik, kendilerine ulaşan yardımlara ilişkin ise şunları söyledi:

"Patlamada hasar gören bazı evlerin tadilatı için ordu üzerinden biraz yardım ulaştığı söyleniyor. Ben ise dükkan sahibi olarak bir yardım görmedim. Dükkandaki işçiliklerde Kızılhaç'ın biraz yardımı oldu. Dükkanın eksikleri daha çok var. 43 yıldır toparladığım dükkan birkaç saniyede yok oldu, bunu eski haline geri getirmek zor. Hatta bazı müzik aletleri vardı yok oldu gitti, onları geri getirmek mümkün değil."

Patlama sırasında dükkanda olmadığını ancak dakikalar içinde koş koşa yılların emeği dükkanına geldiğini aktaran Hayik, arkasında onca ölü ve yaralı bırakan patlamanın akşamında başlayan hırsızlık olaylarına karşı harabeye dönen dükkanından geriye kalan ürünleri korumaya çalıştığını hüzünlü bir yüz ifadesiyle anlattı.

 Lübnanlı yaşlı kadın devletin yapamadığı yardımı gurbetçilerin yaptığını anlattı

Cımmeyze'de küçük bir bakkal ile geçimini sağlayan Siham Tekyan da Beyrut Limanı'ndaki patlama faciasında zarar gören evinde yaralandı.
Kanlar içinde vatandaşlar tarafından hastane hastane dolaştırılmasına rağmen tedavi altına alınacak hastane bulamadığını anlatan Tekyan, hem evi hem de dükkanında hasar oluştuğunu ve eşiyle birlikte gidecek yerleri olmadığını belirtti.

Oturulamaz hale gelen evi ve dükkanı için Lübnan ordusunun hasar tespit çalışması yaptığını ancak devletten hiçbir yardım ulaşmadığını söyleyen Tekyan, hayır kuruluşları ve özellikle yurt dışındaki gurbetçilerden gelen kısıtlı yardımlarla toparlanmaya çalıştığını dile getirdi.

Gurbetteki Lübnanlıların kendilerini düşünmelerinden oldukça etkilenen Tekyan, göz yaşları içinde sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yurt dışında gazeteci ve yapımcı olarak çalışan iki öğrencim var. Bu ikisi bir üniversitede benim için para topladılar. Bundan etkilenir misin, etkilenmez misin? Burada ise kimse sana merhaba dahi demiyor, yetkililer yani. Vatandaşlar olarak hepimizin durumu aynı, birinin durumu diğerinden iyi değildir."

Ekonomik krizin getirdiği zorluklara karşı eşiyle hayat mücadelesi verdiklerine değinen Tekyan, kocasının bankadaki paralarını çekmeye gittiğinde kendisine "Senin paran yok, bankadaki paraların rakamlardan ibaret." dediklerini anlattı.

Hasar gören araçlar da sahipleri tarafından tamir edildi

Lübnanlı gurbetçi Ahmed ise patlamanın yaşandığı 4 Ağustos 2020'de Beyrut'ta olduğunu ve aracında büyük hasar oluştuğunu anlattı.
Yetkili makamlara birçok kez müracaat etmesine rağmen hiçbir cevap alamadığını aktaran Ahmed, dolayısıyla Lübnanlı binlerce kişi gibi aracını kendi imkanlarıyla tamir ettiğini kaydetti.

Yorumlar 0 Yorum Var