Merkez Bankası'nın politika faizinde yaptığı 200 baz puanlık indirimle ilgili tartışmalar sürerken Yeni Akit yazarı Ali Karahasanoğlu, kararla ilgili olarak kaleme aldığı yazısında, "Cumhurbaşkanı pes etmedi.. Merkez Bankası Başkanı pes etmedi.. Hesap çok basitti, çünkü.. Faiz, halkın cebinden çıkan paraydı.." dedi.

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) bu aylı PPK'da politika faizini beklentilerin üzerinde indirerek yüzde 18'den yüzde 16'ya düşürdü. 

Merkez'in faiz kararıyla ilgili  "Bir put daha devrildi! Alayınız halk düşmanısınız, alayınız faizcisiniz!" başlıklı bir yazı kaleme alan Yeni Akit yazarı Ali Karahasanoğlu Türkiye'nin tehditlere aldırış etmediğini söyledi.

İşte Karahasanoğlu'nun o yazısı;

Geçtiğimiz toplantısında Merkez Bankası % 1 faiz indirince kızılca kıyamet koptu.

“Bu son indirim olsun, bir daha bu yıl içinde, faiz indirimini ağzınıza almayın” tehditleri yapıldı.

Cumhurbaşkanı pes etmedi..

Merkez Bankası Başkanı pes etmedi..

Hesap çok basitti, çünkü..

Faiz, halkın cebinden çıkan paraydı..

Faizin, nihai noktada halkın cebinden çıkmadığını söyleyen bir kişi gördünüz mü?

Ben görmedim..

Lafı eğip bükerler..

“Bunun acısını daha fazla çıkar” mavalı okurlar.

Ama bugün veya yarın..

Hangi oranda faiz var ise, onun tamamının, nihai fiyattaki artış ile, halkın cebinden çıktığını söylemezler, söyleyemezler..

Cumhuriyet tarihinde ilk defa, Milli Görüş lideri Necmettin Erbakan bu gerçeği haykırdı..

Bir tane muhatabı da çıkıp, “Hayır, faiz halkın cebinden değil, patronun cebinden çıkar” diyemedi..

“Faiz, dar gelirli Ayşe teyzenin, asgari ücretli Mehmet efendinin cebinden değil, şunun şunun cebinden çıkar” diyen bir kişi  çıkmadı..

Çıkması mümkün değil.. 

Gerçek bu, çünkü.

Son bir ay içinde..

Para Politikaları Kurulu’ndaki, toplantılara katılmaya bile tenezzül etmeden ABD’de yaşayan zat kapının önüne konuldu.

“Merkez Bankası Başkanı, öyle üç günde bir değiştirilmez. Orada istikrar olması gerekir” diye ahkam kesip, ama mevcut Merkez Bankası Başkanı işlerine gelmediği için, onu 7 ay içinde değiştirmeye kalkışan soytarıların “Merkez Bankası Başkanı görevden alınacak, yerine falanca gelecek” dedikodularının merkezindeki isim de kapının önüne konuldu..

Bu gelişmeler sonrasında, faizciler kara propagandaya hız verdiler.. 

Merkez Bankası Başkanı bir tabu idi..

“Öyle kafanıza göre değiştiremezsiniz. Değiştirirseniz, istikrar kalmaz.. Merkez Bankası Başkanı’nın en önemli özelliği, görev süresi içinde tam bağımsız olarak görevini yapıp, süresini doldurmasıdır” diyenler..

Bu “put”larının nasıl yıkıldığını, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan eliyle, bu tabunun nasıl yerle bir edildiğini gördükçe deli oldular..

Ve % 1’lik faiz indirimi sonrasındaki görev değişikliklerinde gördük ki..

Sadece Merkez Bankası Başkanı değil, Para Politikaları Kurulu üyeleri de birer (haşa) ilah imişler..

Onlara da kimse dokunamazmış..

Dokunulursa, piyasa altüst olurmuş..

Öyle dediler..

Dokunuldu..

Hemen ardından Londra’dan oyunlarını sahneye koydular..

Ardından da “Bakın dolar nasıl fırladı” dediler..

Oysa..

Cari işlemler dengesi, son bir ayda, 560 milyon dolar fazla vermişti..

Bu sözde ekonomistler demiyorlar mıydı, “Cari işlemler dengesi açık verdiği müddetçe, dolar tırmanır. Cari işlemler dengesini siz artıya çevirmelisiniz ki, dolar yükselmesin.”

Alın işte..

Cari işlemler dengesi, artıya geçti..

Buna rağmen, Para Politikaları Kurulu’ndaki toplantılara bile katılmayan adam görevden alındı diye..

Doları yine zıplattılar..

Oyun artık çok net ortada idi..

Ama karanlık çevreler..

Siyasi suikastler söylemi ile, gündemi bir taraftan bambaşka konulara kilitlemeye çalışır iken..

Bir yandan da..

Para Politikaları Kurulu’nun Ekim ayı toplantısında, zinhar faiz indirimine gidilmemesi için, tehditleri savurdular..

“Merkez Bankası % 0,5 puan faiz indirmeyi düşünüyor ama. Sakın bu miktarda bile indirim yapmasın” diyorlardı..

Ve dün itibari ile..

Merkez Bankası faizi yüzde 18’den, yüzde 16’ya indirdi.

Tahminlerin dört katı faiz indirimi yaptı..

Bütün faizciler ters köşe oldu..

Ne bekleniyordu?

Dolar şaha kalkacak..

Faizde bir indirimi oldu ise, dolarda 10 artış yaşanacak..

Piyasa tepetaklak olacak..

Vesaire vesaire..

Peki ne oldu?

Faiz yüzde 18’den yüzde 16’ya indi..

Yani faiz oranları yüzde 2 düştü..

Yüzde 18’i yüzde 2 ile oranlarsanız, faiz miktarının kendi içinde yüzde 11 azaldığını görürsünüz..

Bunun karşısında, doların değeri 9,30’dan 9.47’lere çıktı..

Dolardaki artış ise, sadece 17 kuruşta kaldı..

Oranlarsanız, yüzde 2 bile değil..

Para baronlarını korumak için, 85 milyonun tamamına faiz yüklenmesinin ne manası var?

Merkez Bankası doğrusunu yaptı..

Ama faizciler de, gerçek yüzlerini hemen gösterdi..

Kemal Kılıçdaroğlu’ndan, Meral Akşener’e, Ali Babacan’a kadar..

İlk açıklama, sosyal adaletten bahseden, emekçilerden yana olduğunu iddia eden ama rantiyeci olduğu ortaya çıkan Kemal Kılıçdaroğlu’ndan:

“Erdoğan’ın talebi yerine gelmiş oluyor. Bu kararı alanların akaryakıtın, nohutun, mercimeğin dışarıdan geldiğinden haberi yok mu? Geniş kitleler, ağır bir ekonomik yük altında kalacak.”

Faizi indiriyorsunuz..

Nohut, mercimek ve diğer ürünlerin maliyetindeki faizi azaltıyorsunuz..

Sosyal demokrat geçinen, kapitalizme savaş açtığını ileri süren CHP Genel Başkanı’ndan itiraz geliyor.

Haydi hayırlısı..

Böylece, paradan para kazanılmasını savunan solcularla tanışmış oluyoruz..

Meral Akşener ne diyor?

“Ciddiyetsiz bir iktidarın, atadığı liyakatsiz bir bürokrat aracılığıyla verdiği, rasyonellikten uzak bir kararın sonucunda olan yine hane halkımıza, esnafımıza ve KOBİ’lerimize oldu. Bu aziz millet bunu hak etmiyor. Çok yazık..”

İçerikte, faiz indiriminin somut olarak neye sebep olacağına ilişkin bir tespit, bir iddia var mı? 

Yok..

Kuru gürültü..

Ama seçim meydanlarında, halk bu faizcilerin yakasına yapışacak.

Tıpkı, Ali Babacan’ın yakasına, şimdiden yapıştığı gibi..

Neydi olay?

Ankara’da bir pazar ziyaretine çıkıyor, Ali Babacan..

Yaşlı bir amcaya, “Nasılsınız” diyor..

Aldığı cevap, ibretlik..

 “Sana bu ülkede  davar çobanlığı bile verilmezdi.” 

İşte o Ali Babacan ne diyor, son faiz indirimi için?

“Merkez Bankası tek kolu kırılmış, tek kolla mücadele etmeye çalışan yalnız bir kurum. Ülkedeki bütün hukuksuzluğun, yanlışların, ekonomiyle ilgili bütün hataların telafisini Merkez Bankası’nın sadece ve sadece faiz politikasıyla düzeltmesi mümkün değil. Faizi indirse de bindirse de sabit tutsa da boş. Hiçbiri işe yaramayacak!”

Faiz indirildiğinde bu açıklamayı yapan, yaşlı amcamızın “Sana davar çobanlığı bile verilmezdi” dediği Ali Babacan’ı da not ettik..

Şimdi Türkiye’nin, tüm emperyal devletlere karşı, sermayeye karşı verdiği bağımsızlık mücadelesini ve o mücadelede kimlerin kimlerle kol kola olduğunu takip etmeye başlıyoruz..

Takip edeceğiz..

Faizcileri deşifre edeceğiz..

Yorumlar 0 Yorum Var